içerik, kapsam / Ingredient
içerik
idame / maintaince
İdame, devam ettirme
idrar retansiyonu / urine retention
idrar yapamama, işeme zorluğu
İdyopatik / idipathic
sebebi bilinmeyen
ihtiva eden / contain
içeren, kapsayan
İltihap, yangı / inflammation
iltihap, yangı
immatür / immature
olgunlaşmamış
İmmun globulin / ımmunoglobulin
Vücutta bulunan bağışıklık proteini
immün sistem / immune system
bağışıklık sistemi
immün yanıt / immune response
bağışıklık yanıtı
immünomodülatör / immunomodulator
Bağışıklık düzenleyen
immünosüpresif / immunospressive
bağışıklık sistemini baskılayan
immünoterapi / immunotherapy
bağışıklık tedavisi
impetigo / impetigo vulgaris
derinin bulaşıcı yüzeysel mikrobik enfeksiyonu
impotens / impotence
cinsel güçsüzlük, iktidarsızlık
in vitro / in vitro
Laboratuar ortamında
in vivo / in vivo
canlı varlıkta, vücutta
inaktif / inactive
etkisiz
indükleyici / inducer
uyarıcı
infant / infant
Bebek (0-1 yaş)
infiltrasyon / infiltration
sızma
influks / influx
İçeri akma
inguinal / inguinal
kasığa ait
inhibe etmek / (to) inhibit
engellemek, önlemek, bastırmak
inkontinans / incontinence
tutamama, kaçırma
inkoordinasyon / incoordination
eş güdüm(koordinasyon) bozulması
inkübasyon / incubation
kuluçka
insizyon / incision
Cerrahi kesi
insomnia / insomnia
uykusuzluk
instabilite / instability
dayanıksızlık, kararsızlık
integrasyon / integration
Bütünleşme
interdigital / interdigital
Parmak arası
interselüler / intercellular
hücreler arası
intersitisyel nefrit / interstitium nefrit
İştahsızlık, aşırı susama, kusma ile seyreden böbrek iltihabı
interstisyum / interstitium
doku aralıkları
intoksikasyon / intoxication
zehirlenme
intolerans / intolerance
ilacın etkisine dayanıksızlık, tahammülsüzlük
intraabdominal / intraabdominal
karın içi
intramüsküler / intramuscular
Kas içi
intraoküler basınç / intraocular pressure
Göz içi basıncı
intraoperatif / intraoperative
Ameliyat sırasında
intraselüler / intracellular
hücre içi
intrauterin / intrauterine
Rahim içi
intravenöz / intravenous
toplardamar (ven) içi
intravezikal / intravesical, endovesical
mesane içi
intussusepsiyon / intussusception
Bağırsak düğümlenmesi
invaziv / invasive
1) yayılmacı, 2) girişimsel
irigasyon / irrigation
yıkama
iris / iris
Gözün renkli kısmı
iritabilite / irritability
uyaranlara karşı aşırı duyarlı olma durumu, tepki gösterme yeteneği
iritasyon / irritation
tahriş
irreverzibl / irreversible
geri dönüşümsüz
itrah etmek / excretion
vücuttan dışarı atmak